“Havacılık Psikolojisini Nereden Bileyim?“
Havacılık Psikolojisi Stajı | Psk. Ece Şiren
M: Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
E: Tabii ki. Ben Ece Şiren, İstanbul’da yaşıyorum. İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden mezunum. Psikoloğum. 2019 yılında TPÖÇG yaygın eğitim eğitmenliğinden de mezun oldum. Yaygın eğitim eğitmeni ne demek ondan bahsetmek istiyorum biraz sizlere. Deneyimsel Öğrenme döngüsü üzerinde eğitimler tasarlayan ve sosyal beceri adını verdiğimiz teknik olmayan beceriler olarak da geçen becerileri çalıştığımız, öğrenmelerimizi bir deneyim döngüsü üzerinden tasarladığımız bir başlıkta eğitmenlik yapıyorum yaklaşık 4 yıldır. Bununla birlikte şu an psikolog olarak çalışıyorum. İstanbul’da özel bir firmada. Bu firma spesifik olarak da aslında havacılık psikolojisi ile ilgileniyor. Ancak psikolojinin tabii ki böyle spesifik alt dalları olsa da birçok konu da çalışma alanımız olduğu için biz psikologların, birçok alanda çalışmalarımızı yürütmeye ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum aslında, alanda genç psikologlardan biri olarak. Bunun yanı sıra bazı ekol eğitimlerimi tamamladım ve terapist olma yolculuğunda ilerlemeye çalışıyorum. Bu şekilde kendimi tanıtabilirim aslında.
M: Havacılık Psikolojisinden bizlere kısaca bahsedebilir misiniz, sizin bu alana yönelme sebebiniz neydi?
E: Şimdi havacılık psikolojisi deyince aklıma benim ilk uçak geliyor nedense ancak havacılık psikolojisinde uçak dediğimiz objeye erişebilmek, oraya kadar gelebilmek için psikologlar olarak çalışmamız gereken çok fazla alan var. Bir uçağın sağlıklı bir şekilde seyir ehemmiyetini koruyacak bir şekilde a noktasından b noktasına gidebilmesi için birçok farklı insan ve birçok farklı faktör vardır. Bu noktada da alanda havacılık üzerine çalışmalar yapan havacılık psikologları olarak bizler bu çok bağlamlı ve birçok bileşenden oluşan ve havacılığa uzaktan yakından ufacık bir teması olan, bu a noktasından b noktasına gidecek olan uçağın güvenli ve seyir ehemmiyetini koruyarak gitmesini sağlayan tüm bağlamlardan aslında sorumluyuz. Bizler havacılık alanında çalışan psikologlar olarak insan faktörünü çalışıyoruz temel olarak havacılıkta. Peki ne var bu alt bağlamların içerisinde, havacılık psikolojisi çalışan psikologlar alanda neler yapıyor diye soracak olursanız da bizler kokpit içerisindeki pilotlardan başlayıp kuledeki sorumlulara, kuledeki sorumlulardan yerde ”Tamamdır kaptanım uçuşa hazırsınız.” diyen yer sorumlusuna, yolcuya ve kabin memuruna kadar aslında tüm bu insanların olduğu bağlamlardan sorumluyuz. Bu nokta da neler yürütüyoruz neler var bu çalışma alanlarının içerisinde biraz da onlardan bahsedeyim. Kokpit içerisinde genelde 2 tane pilot arka tarafta, eğer ki yolcu taşımacılığı yapan bir firmaysa bir sürü yolcu, bu yolculardan sorumlu bir kabin ekibi, sonrasında irtibatta kalınması gereken hem a noktasındaki hem b noktasındaki tüm yer hizmetleri ve kule sorumluları olmak üzere birçok insan var. Ve burada hem uçağın teknik sorunları, teknik bakımları hem de arka planda o sosyal becerilerle birlikte uçağın sağlıklı bir şekilde devam etmesini sağlayan tüm bu bağlamlar aslında. Bizler burada psikologlar olarak tabii ki bir uçağın bir pilotun becerisini sorgulamıyoruz, yani uçağı nasıl indirdi nasıl bir manevra aldı ya da nasıl hangi fitte uçuyor gibi şeylerden ziyade bizler sosyal beceri kısmını çalışıyoruz aslında bu süreçte. Kokpit arası ve kokpit içerisindeki iletişim gibi kokpitle kabin arasındaki iletişim ve buradaki tüm sosyal beceriler bir takım çalışması, durumsal farkındalık, kriz yönetimi ve duygu regülasyonu gibi birçok alt başlığı birçok sosyal beceriyi çalışıyoruz. Bununla birlikte sadece sosyal beceri ve takım çalışması iletişim mi var bu alt bileşenlerin arasında, elbette hayır. Bu bağlamda biliyorsunuz ki uçak kazaları gerçekleşiyor ne yazık ki ve bu uçak kazalarında da yine bir insan faktörü oluyor. Bir özel hava yolu firmasının çok yakın bir zamanda iki kere kaza yapması sonucu birçok insan travmatize oldu ve bizlerin yine havacılık alanında çalışan ve bu alanda bir şeyler yapmaya çalışan psikologlar olarak buralara da temas etme fırsatımız oluyor. O terapi sürecini de yönetebiliyoruz. Bununla birlikte dediğim gibi bu çok büyük bir ekip işi. Uçak teknisyeninin taktığı vidadan, pilotun hangi fit yükseklikten uçacağına karar vermesine, kulenin önce hangi uçağın piste inmesine karar vermesine kadar çok iç içe geçmiş ve birbirinden ayrılamayacak kuvvetli bağlar bunlar aslında. Psikologların ham maddesi insan ve bizler havacılık alanında da insanla uğraşıyoruz ve oradaki o maddeyi işliyoruz. Genel olarak da dediğim gibi, psikolojinin alt dallarının bir noktada birbirinden ayrılamaz bir bütün olduğunu düşünüyorum. Endüstriyel, klinik, gelişim hiç fark etmez nerede çalışıyor olursak olalım bir noktada hepsi ortak bir paydada buluşuyor. Ben bu görüşteyim bir psikolog olarak. Sadece havacılığı ve dinamiklerini değil psikoloji literatüründe psikoloji alt alanlı birçok konuyu çalışıyoruz, birçok noktaya temas ediyoruz. Havacılık psikolojisinde de konumuz genelde a noktasından b noktasına giden bir uçak oluyor ve oradaki insan faktörü oluyor. Alt tarafta da birçok dereceli klinik dinamiği de cebimize koyup o şekilde çalışmalar yürütüyoruz.
M: Bildiğiniz gibi havacılık psikolojisi yeni bir alan, siz bu alanda staj ararken ne gibi güçlüklerle karşılaştınız?
E: Aslında benim staj durumuma arama denmez sanırım. Ben çok şanslı hissederim her zaman için kendimi bu noktada çünkü öğrenci iken tanıştığım ve evet ben bir şeyler yapmak istiyorum sanırım dediğim noktada iki koluma giren ve hadi bakalım birlikte bir şeyler yapalım diyen çok kıymetli iki hocamla tanıştım daha hazırlık sınıfındayken. Ondan sonra da mezun olmama çok kısa bir süre kala özel olarak yani kapitalist bir sistemde de birlikte çalışmaya başladık. Onların yanında artık tam anlamıyla çalışan, mezun olduktan sonra da bu alanda devam eden biri haline geldim. Spesifik olarak Havacılık Psikolojisi çalışmak istiyorum dediğim bir yeri tam olarak hatırlamıyorum. Havacılık psikolojisinde çalışıyor olmak benim zaman içerisinde çok sevdiğim ve keşfettiğim bir alan oldu çünkü doğrusunu söylemek gerekirse ben o iki hocamla birlikte çalışmaya başladığımda Havacılık Psikolojisinin tam olarak ne olduğunu da bilmiyordum, alanda tanıdım alanda sevdim. Ben bu konuyu çok çalışmak istiyorum dediğim spesifik bir konu yoktu daha o zamanlar aklımda. Ancak çalıştıkça ve sevdikçe bu şekilde hayatıma çok büyük katkılarının olduğunu gördüm. Şu an havacılık alanı çalışmak istiyorum, havacılık alanında staj yapmak istiyorum diyen biri olduğunda ne söylüyorum ya da nasıl bir yol izlemesini öneriyorum diye soracak olursanız eğer, artık çok daha geniş ve yeni, çok daha ulaşılabilir bir konumda olduğunu söyleyebilirim bu alanın. Bunun için de bizler de elimizden geleni yapıyoruz aslında hocalarımla birlikte. Daha fazla görünür hale getirebilmek ve çalışma alanlarını herkese duyurabilmek adına direkt hava yolu firmaları ile iletişime geçmektense dışarıda hizmet veren, dışarıda bu alanda çalışan kişileri buluyor olmak, onlarla temasa geçiyor olmak her zaman için daha kıymetli geliyor bana. İşinin mutfağında oluyor olmak ve arka planda o süreci biliyor olmak çok daha öğretici oluyor diye düşünüyorum. Benim sürecim en azından bu şekildeydi. Elbette herkesin süreci, öğrenme aşaması farklı ancak benim bir staj arama durumum olmamıştı. Bu konuda şanslı hissederim her zaman kendimi ancak staj arayan kişilerin havacılık alanında spesifik olarak deneyim kazanmak isteyen kişilerin de dışarıdan hizmet veren bu psikologlara ve firmalara ulaşıyor olmaları daha sağlıklı ve adım adım bir süreci beraberinde getirebilir diye düşünüyorum.
M: Havacılık Psikolojisi alanında staj yaptığınız süreç boyunca ekstra olarak ne gibi zorluklarla karşılaştınız? Bu alanda staj yapmanın avantajları ve dezavantajları sizce nelerdir?
E: Şöyle, aslında benim stajım başladı ve şu anda da meslek hayatıma devam ediyorum. Ben izninizle ikisini karıştırıp bir cevap vermek istiyorum. Hem staj zamanından hem de artık mezun olup alanda çalışan biri olarak. Benim yaşım çok küçüktü havacılık ile ilgili bir şeyler yapmaya çalışırken. Havayolu firmalarıyla görüşmelere giderken elbette yanımda hocalarım vardı ancak ben çok küçük kalıyordum yanlarında ve bu noktada zorlandığım şeylerden şunu hatırlıyorum, karşımda gerçekten kendi ebeveynlerimden büyük pilotlar olabiliyordu bazen ya da ben böyle hissedebiliyordum kendimi. Şu an bu odadaki en küçük insanım gibi hissettiğim, düşündüğüm zamanlar oluyordu. Ancak bunun ne kadar kıymetli olduğunu, bu duyguyla baş etmenin de ne kadar öğretici bir şey olduğunu şimdi fark ediyorum. İyi ki de kendimi çok küçük hissetmişim o odada diyorum. Çok büyük bir zorluğunu yaşadığımı söyleyemem açıkçası çünkü insan ilişkileri her zaman için o süreçlerden geçer ve o iletişimi doğru kurabildiğimizde, durmamız gereken yol almamız gereken noktaları iyi karar verip bunların analizini iyi yapabildiğimizde aslında çok zorlanacağımız bir nokta olacağını düşünmüyorum. Avantajlarına gelecek olursam çok fazla şey öğrendim teknik açıdan da yani hem uçaklar anlamında hem pilotaj anlamında hem de kabin ekipleri anlamında çok fazla bilgi öğrendim ve bu da benim uçak seyahatlerimi daha keyifli bir hale getirdi diyebilirim. Birçok terimin ne demek olduğunu öğrendim. Uçaktan gelen bir seste, inişe doğru geçtiğimizde ve kalkışlardaki seslerin neler olduğunu beraber yolculuk yaptığım arkadaşlarıma, ailemden insanlara anlatmaya başladım. Bu da oldukça keyifliydi benim için. Çok farklı bir alan, bambaşka beceriler gerektiren iki meslek grubu ve bu noktada hem kendi alanımda hem havacılık alanında çalışan birçok değerli insanla tanıştım. Çok fazla şey öğrendim çünkü onların da aslında o iş anlamındaki süreçleri hep bir insan ilişkisine dayalı. Kokpite oturuyorlar veya arka tarafta kabinde birlikte saatlerce uçuş yapıyorlar, sonrasında yatıya kalıp tekrar geri dönmek bir insan ilişkisi gerektiriyor. Orada siz varsınız, o takımdan siz sorumlusunuz. O ilişkinin aslında insanın bireysel hayatına ve meslek hayatına çok fazla öğretisi olduğunu gördüm. Bunlar da çok kıymetliydi benim için. Ben hep bilgi bilgidir cebime koymalıyım gözüyle bakıyordum her şeye. Bir yemek yaparken bile biri bir tarif söylediğinde onu cebime koyarım. Tamam bunu öğrendim, domates nasıl pişer cebime koydum. Klinik derslerinde hocam bir patoloji ile alakalı bir şey söyledi bunu da aldım cebime koydum. Bir pilot uçağın ikaz ışığının ne olduğunu söyledi diyelim, işte bunu da aldım ve cebime koydum. Yoluma böyle devam ettim. Tabii ki hayatımda kullandığım bilgiler daha önde diğerleri arkada ancak bilgiye bilgi gözüyle bakarak ve kıymet veren bir insan olarak hem teknik açıdan hem de böyle “Tamam ya demek ki böyle bir şey de yapılabiliyormuş.” deyip o ışığın yandığı noktalarda çok fazla şey öğrendiğimi düşünüyorum. Dediğim gibi spesifik olarak burada staj yaparken zorlandığım çok fazla şey olmadı ama bu bağlamdan bağlama kişiden kişiye belki zamandan zamana bile değişebilir. Elbette ki belki kendi alt dinamiklerinde de zorlayıcı tarafları vardı ama spesifik olarak budur diyebileceğim bir zorlukla karşılaşmadım.
M: Staj yaptığınız süre boyunca elde ettiğiniz deneyimlerinize göre bu alanı tavsiye eder misiniz, bu alana yönelmek isteyenlere önerileriniz nelerdir?
E: Elbette tavsiye ederim. Ancak belki şöyle bir taraftan cümlemi toparlarsam daha keyifli gelir kulağa. Ben psikoloji okumaya başladığımda çocuk isteyerek okumaya başladım bu bölümü. Psikoloji okumaya başladığımda gerçekten psikolojinin alt dallarından yaklaşık iki veya üç tanesini biliyordum ve psikolojiyi psikoloji gibi okumak, psikolog gibi psikolog olmak gibi bazı hedeflerim vardı. Bu hedefler de aslında zamanla bakış açınızı genişlettikçe değişebiliyor. Psikolojinin her yerde olduğunu, insanın olduğu her yerde bir psikoloğun görevinin olabileceğini öğrenmek benim için çok büyük bir yeşil ışıktı. Hayatıma ve kariyerime yön vermeye başladığım yeşil ışıklardan bir tanesiydi. Ben havacılık alanında hem staj yapıp hem de sonrasında profesyonel olarak çalışmaya başladığımda şunu fark ettim ki eğer bir yerde insan varsa, takım varsa, iş varsa oradaki o insan faktörüyle tabii ki psikolog ilgilenebilir. Psikolog o arada kendine çalışma alanı yaratabilir. Bunu öğrenmek de dediğim gibi aslında benim için çok kıymetli bir bilgiydi. Neler tavsiye edilebilir hani bu alanda ne yapılabilir diye soracak olursanız da gerçekten şu an bile havacılık alanında yapılmayan çok fazla şey var birçok alanda olduğu gibi. Temas edilmemiş, yeteri kadar üzerine düşülmemiş çalışılmamış birçok konu var. Buraları birlikte çalışıyor olmak ve birlikte şekillendirebiliyor olmak çok kıymetli olacaktır. Dediğim gibi insanın olduğu her yerde aslında derslerde gördüğümüz, kitaplarda okuduğumuz teorik bilgilerin ne kadar da kıymetli olduğunu görüyoruz. Gerçekten hayatının zorlu bir döneminden geçen bir insanla iletişim kurarken ve bunu bir havaalanında, bir görüşme odasında ve bazen de yolda denk geldiğimiz biriyle direkt temasa geçerken görmek kadar kıymetli olan bir şey yok. Bu yüzden bu alanda çalışmayı tabii ki tavsiye ederim. Ben çok severek çalışıyorum ve benim o “Psikolog olacağım, hastalarım olacak.” hayallerim ve tabiri caizse “Beyaz önlüğümü giyeceğim!” algılarının aslında ne kadar da psikolojiyi bir kalıba sokmaya çalışır bir görüş olduğunu fark etmiştim. Psikolojinin farklı alanlarda da olabildiğini, insanın olduğu her yerde ne kadar da kıymetli görevlerimizin olabileceğini görebilmek ve belki bu farkındalığa ulaşabilmek adına sadece havacılık değil birçok farklı alt alanda çalışıyor olmak çok kıymetli.
M: Bu alanda staj yaparken unutamadığınız bir olayla karşılaştınız mı eğer karşılaştıysanız bize biraz bundan bahsedebilir misiniz?
E: Direkt spesifik olarak yaşadığım bir şeyden ziyade dinlediğim şeyler benim için çok daha kıymetli oluyor. Mesela en çok etkilendiğim olaylardan duyduğum birkaçına örnek vermek istiyorum. Gerçekten toplu ölümlerin olduğu kazalarda, kazaların azımsanamayacak ve yadsınamayacak bir kısmının insan faktöründen kaynaklı olduğunu canlı canlı dinlediğim yerler olmuştu staj yaparken ve çalışırken. Bu da bazen bir kaptanın, kaptan pilotun ya da bir yardımcı kaptanın “Ben buraya kaç kere indim senin haberin var mı?” ya da “Ben 35 yıldır bu uçağı uçuruyorum, zaten benim aile geçmişimin hepsi havacı.” gibi bazı noktalarda o dürtülerini kontrol edemiyor olmaları ve belki o iletişimi kuramıyor olmaları sonrasında çok büyük kazalara sebep oluyor. Bu olaylar beni çok şaşırtmıştı açıkçası gerçekten, tarihte de çok fazla kaliteli hava yolu şirketinin yıllardır kaptanlık yapmış ve bu alanda hizmet vermiş insanlarında teknik becerilerin olmasına rağmen kendi duygu durumlarını kontrol edememelerinden kaynaklı sorunlar olduğunu gördüm. Ya da tam tersi bir yardımcı kaptanın deneyim ve yaş olarak kendisinden çok daha büyük bir kaptanın bir sorununu, yanlışını gördüğünde ona müdahalede bulunamamasından kaynaklı sorunlar çıktığını da gördüm. “Kaptanım galiba şurayı yanlış yaptınız bir daha dönüp bakabilir misiniz, kaptanım galiba alçakta kaldınız biraz yükselebilir misiniz?” gibi söylemlerde bulunamamasını, bunda da yine o insan faktörü dediğimiz güç mesafesinin yani belki yaş aralığının, deneyimin, iletişimin kopukluğundan kaynaklı çok büyük kazalar olduğunu duydum ve direkt dinledim.Ya da kokpit içerisinde gerçekten gerek arka ekiple, kabin ekibiyle gerek de iki pilot arasında inanılmaz tartışmaların inanılmaz konulardan çıkan kavgaların olduğuna şahit olmuştum. Bunların da aslında uçağın bir noktadan bir noktaya gitmesi için yeterli yakıtının olmasının, kanatlarının sağlam olmasının motorunun çalışır olmasının da en az insan faktörü kadar yakıtın, kanatlarının, motorunun yeterli olmasının da önemli olması gerektiğini görmüştüm. Beni en çok şaşırtan olaylar bunlardı. “Bu kazalar gerçekten bu yüzden mi oldu? Bu yüzden mi 300 insan hayatını kaybetti?” Dediğim yerlerde arkada bir insan faktörünün olduğunu gördüm. Havacılıkta şöyle denir, bir kaza tek bir sebepten dolayı olmaz muhakkak onu takip eden, onun eşlikçisi olan bir sebep vardır. Gerek insan faktörü gerekse a noktasında çıkan bir sorunun b noktasına sıçraması. Birbiriyle bağlantılı sorunlar sebebi ile kazalar olur derler. Bu döngü içerisinde de insan faktörünün aslında tam merkezde olduğunu gerek kriz yönetimi becerilerinin yeterli olmaması, gerek iletişim becerilerinin yetersiz düzeyde olması, gerek de duygu durum dengesini yeteri kadar yapamamanın ne kadar önemli olduğunu ve o parçaların aslında birbirine nasıl da kolayca geçebildiğini görmüş oldum. Bu çok şaşırtıcıydı benim için. Hayatımızda öğrendiğimiz ve duyduğumuz birçok şeyi alıp tamam ben bir pilot değilim, bir uçağı uçurmuyorum peki bunu kendi hayatıma nasıl uygulayabilirim, nasıl kendime uyarlayabilirim diye düşündüğümüzde de bir meta bakış açısıyla baktığımızda da dinlediğimiz bu havacılık hikayelerinden de aslında kendi hayatlarımız için güzel dersler çıkartabiliyoruz. Nitekim benim de dinlediğim hikayelerden kendi hayatıma pay biçtiğim yerler çok olmuştu. O yüzden şaşırdığım ve hiç unutamadığım yerlerden kaza kırım raporlarını okuduğumda aldığım bilgiler ve birebir bazı kaptan pilotlardan bazı yardımcı pilotlardan dinlediğim bu hikayeler diyebilirim.
M: Çok teşekkür ederiz Ece hocam. Cevaplarınız çok güzeldi deneyim aktarımınız gerçekten şahaneydi. Emin olun biz de anlattıklarınızı cebimize koyarak ilerleyeceğiz bundan sonraki yolumuzda. Bize zaman ayırdığınız için, deneyimlerinizi ve çok kıymetli bilgilerinizi aktardığınız için de çok teşekkür ederiz. Çok güzel bir röportaj oldu biz çok keyif aldık umarız siz de çok keyif almışsınızdır.
E: Çok teşekkür ederim davetiniz için. Böyle böyle duyulacak bu alanda çalışmalar böyle yürütülecek. Bilgiyi bu şekilde saklarsak öğrendiğimiz şeyi bir başkasının görmemesi için uğraşırsak o bilgi çürür gider kendi avuçlarımızın içinde. O yüzden deneyimlerimizi bilgilerimizi her zaman paylaşıyor olmak ve her zaman bir başkasına aktarıyor olmanın çok değerli ve kıymetli olduğunu düşünen bir insanım. Güzel davetiniz için ben teşekkür ederim. Staj Platformu ekibi benim için çok değerli bir ekip ve TPÖÇG içerisinde ilk görev yerim o yüzden de burada buluşuyor olmak ve hayatımın bir perspektifinde bu ekibe bir katkı sunuyor olmak benim için de çok kıymetli ve değerli. Tekrardan teşekkür ederim davetiniz için umarım sizler için de güzel geçmiştir.





Bir cevap yazın